BALAT
Balat denince akla eski İstanbul geliyor. Dik bir bayır bayırın en tepesinde o ihtişamlı haliyle İstanbul Fatih Özel Fener Rum lisesi ve Orta okulu yer alıyor.
Dik yamaçtan aşağıya doğru indikçe o eski İstanbul evleri rengarenk sanki gökkuşağı gibi cıvıl cıvıl ama bir o kadar da asil ve tarih kokan evlerini seyrederken aşağıya sahile doğru ne zaman nasıl indiğini anlamadan kendini Balat’ın kafelerinde bulursun.
Balat’ın kafeleri o kadar tatlı o kadar güzel ki vaktin olsa her birinde ayrı ayrı çay kahve içmek için oturursun. Renkli kafeler bir yanda antikacılar diğer tarafta o küçücük Balatta döne döne saatlerini geçirebilirsin. Tabi fotoğraf tutkunları için ise her şey çok farklı o kadar çok fotoğraf çekilecek incelenecek yer var ki, fotoğraf çekmekten ilerleyemiyorsunuz. Her ev, her köşe başı, her dükkân, her kafe ilginizi çekiyor.
Balat’a gittiğinizde incir ağacı kahvehanesinden bir kahve içmeden, Naftalin’de oturup bir şeyler içerken aynı zamanda Balat sokaklarının hareketliliğine şahit olmadan, antikacıları gezip alışveriş yapmadan, sokaklarda doyasıya fotoğraf çekilmeden ve dondurma yemeden dönmeyin derim.
Balat’a bir kere geldiğinizde eminim bir daha gelmek isteyeceksiniz, o yüzden her
geldiğinizde değişik kafelerde oturup zaman geçirebilirsiniz.
Keyifli Gezmeler…