Amsterdam Avrupanın hatta dünyanın rüya şehri, özgürlükler şehri, medeniyetin en üst noktası giden herkesin kendini kuş kadar hafif ve özgür hissettiği gerçekten dönmek istemeyeceğiniz bir şehr-i rüya. Özellikle yurt dışı tatil planı yapan herkesin aklına ilk gelen şehir Amsterdam. Gidenin doyamadığı her tatil planında yine Amsterdama mı gitsek acaba dedirten şehir Amsterdam.

 

 

 

 

 

Sokakları, doğası, kanalları, tarihi, gece hayatı, müzeleri, bilimi, sanatı ve insana gerçekten özgürlüğünü en içten duygularla hissettiren, 180 farklı kökenin bir arada yaşadığı müthiş bir popülasyona ve kültüre sahip uluslararası bir şehirdir.

Amsterdam’da 2500’den fazla bot ev bulunur. Binlerce insan rutubet, soğuk, sivrisinek düşünmeden mükemmel manzaralı, karizmatik bot evlerde su üzerinde yaşar.

 

Amsterdam’a ne zaman gidilir?

Amsterdam özellikle christmas da kar yağması ile birlikte biraz havaların soğuk olmasına rağmen çok güzel bir gezi havası oluyor. Baharda da çok güzel olduğu söyleniyor, bir daha ki Amsterdam ziyaretimizi bahar planı olarak yapıyoruz ama christmas dan da pişman değiliz.

Amsterdam’da nereler gezilir?

Amsterdam’da daha çok sanat ve kültür turu yapmayı planlıyorsanız kesinlikle city kart almanızı öneririm city kartta gezdiğimiz müzelerin bir çoğu ücretsiz yada indirimli o yüzden 3 gün için 72 saatlik bir city kart ile gezmediğimiz müze kalmadı ve çok ekonomik oldu. Müzelerin gerçek ücretlerine bakıldığında kartsız giriş ücretleri kartın tam 5 katı gibi bir para topluyor ki buda size ağır gelebilir yada mecburiyetten gitmek istediğiniz yerlere gidemeyebilirsiniz. Aynı zaman da kart ile birlikte çok güzel bir city map veriyorlar ve o da şehri dolaşmak için çok yardımcı oluyor. Bir de tabi ki en önemlisi belli saatler arasında gondol turu hediyesi var bence kaçırılmaması gereken mükemmel bir şey.

Dam Meydanı

 

 

 

 

 

Amsterdam’ın merkezi konumunda hem şehrin merkezi hemde tarihi ve turistik mekanlara yakınlığı ile Amsterdam’a gelip de Dam meydanını görmeden gitmeniz imkansızdır. Meydan da büyük partiler eğlenceler düzenleniyor, özellikle Christmas da Dj ler eşliğinde halka açık büyük partilere ev sahipliği yapıyor. Dam meydanının tam ortasında ulusal anıt mevcuttur. Bu anıt 22 metre uzunluğundadır ve 2. Dünya savaşında ölen Hollandalılar anısına dikilmiştir.

The Royal Palace

Dam meydanında bulunan en görkemli yapıt. Kraliyet sarayı Belediye binası olarak kullanılıyor. Görkemli odaları ve tarihi yapısı gelişmiş bir yapısı var. Saray yurt dışından getirilmiş sarı taşlarla kaplı görkemli bir saray. Sarayın içinde ki bütün eşyalar Louis Bonaparte zamanından kalma tarihi eşyalardır.

Amsterdam Kanalları

Amsterdam kanallarında 1500 köprü 90 ada bulunuyor. Kanal turu 75 dakika kadar sürüyor ve Amsterdam’ın büyük bölümünü tekneyle gezerek görebiliyorsunuz. Teknede 15 adet dil seçeneği var malesef Türkçe bunlardan biri değil ama İngilizce de gayet güzel telafuz edilerek 75 dk boyunca gezdiğiniz her nokta sizlere anlatılıyor ve keyifli ve bilgi yüklü bir vakit geçirmenizi sağlıyorlar.

Nieuwe Kerk

16.Yüzyılda yapılan bu saray çok eski ve tarihi olmasına karşılık adı yeni kilise olarak anılmaktadır. Zamanın yeni kilisesiymiş tabi ki Kraliyet etkinlikleri de bu kilisede yapılmaktadır.

Red Light District

Red Light tartışmasız Amsterdam’ın en meşhur bölgesidir. Avrupanın en ünlü eğlence yerlerindendir. Sokaklarında çok sayıda kırmızı ışıklı randevu evleri, sex shoplar, gay barlar ve erotik showların olduğu yetişkinlere yönelik eğlence imkanları sunmaktadır. Bölgede bunlar haricinde bir çok bar ve pub tarzı mekan mevcut. Ayrıca Amsterdam’ın en ilginç müzesi seks müzesi de bu bölgede yer almaktadır.

De Oude Kerk

Red light bölgesinde bulunan Amsterdam’ın en eski kilisesidir. Aynı zamanda en yeni sanat merkezidir. Ülkenin en ünlü insanlarının ebedi istirahate çekildiği yerdir. Aynı zamanda içerisinde brokarlı sütunlar eski kırmızı kapısı ve merhamet sandalyeleri bulunmaktadır.

Rijksmuseum

Devlet müzesi de müzeler bölgesinde yer alan Rijksmuseum devlet yöneticilerinin koleksiyonlarını sergilemek amacıyla 1800 lü yılların başında Lahey de kurulmuş ancak 1808 yılında Kral Louis Bonaparte’nin emriyle Amsterdam’a taşınmış ve dünyanın en büyük Flemenk sanat koleksiyonuna sahip müzesidir. Sanat severlerin bir günde dahi gezmeyi bitiremeyeceği bir müzedir. Şehrin simgesi I love Amsterdam simgesi hemen müzenin önünde yer almaktadır, fotoğraf çekinmeyi unutmayın.

Van Gogh Museum

Müzeler bölgesinde yer alan, Van Gogh koleksiyonuna ev sahipliği yapan kardeşi Theo tarafından düzenlenen tam bir sanat merkezi. Van Gogh ait bütün eserleri burada görebilirsiniz.

Madame Thousands

Dam meydanında bulunan Madame Thousands geçmişte ve halen hayatta olan ünlülerin gerçeğe çok yakın olan balmumu heykellerinin olduğu Amsterdam şubesidir. Hızlı gezmemize rağmen iki saat sürmüştü ve gerçekten etkilendiğimiz bir yerdi.

Anne Frank’ın Evi

Amsterdam’ın en popüler müzesi kuşkusuz. 2. Dünya savaşı sırasında nazilerden saklanan Anne Frankin evi 1960 yılında müze haline geldi. İçinde Anne’nin ve Peter’ın odaları bulunmaktadır ve Anne Frank’in savaş yıllarının yazdığı meşhur günlük de burada yazılmıştır. Tavsiyem gezmek istiyorsanız kesinlikle 1 2 gün önceden internet sitesinden rezervasyon yaptırmalısınız.

Rembrandt House Museum

Ünlü Hollandalı ressamın 21 yıl boyunca oturduğu hemen Dam meydanının yakınında ki altın renkli ev. Müzeye dönüştürüldükten sonra ressamın ünlü eserleride burada sergilenmektedir.

Begijnhof

Amsterdam’da manastır yemini etmedikleri halde manastır yemini etmiş gibi rahibe hayatı süren katolik birliğine ev sahipliği yapan bir avlu ve Amsterdam’ın en eski evinin de bu avluda bulunduğu söylenmektedir. Avluda çok orjinal bir orta çağ kulesi ve heykeller bulunmaktadır. Sizinde dikkatiniz çekecek bu avluya girdiğiniz de ortalık bir anda sessizliğe bürünüyor. Sizin de oldukça sessiz olmanız gerekiyor.

Heineken Experience

Amsterdam’ın ünlü bira fabrikası 1800’lerde kurulmuş ilk fabrikası ve 1988 e kadar da merkezi yerini korumuştur. 1988 den sonra ise yeni yerine geçtikten hemen sonra Heineken Experience adıyla mükemmel bir bira yapımı ve içimi deneyimi yaşatıyor. Önündeki uzun bekleyişe aldırış etmeden beklemenizi öneririm kesinlikle pişman olmazsınız.

Amsterdam Korku Evi

Eminim ki daha önce görmediğiniz bir ev ki zindanda başlayan bir macera korku odaları, ameliyathaneler, işkence odaları, kilise, derslikler ve daha bir sürü bunun gibi odalarda yaşanan olayları hem anlatıyor hem yaşatıyorlar. Çok güzel bir deneyim sizi bekliyor. Vakit bulursanız kaçırmayın.

Waterlooplein İkinci El mağazaları

Burası Amstel nehrinin hemen yanında çok tarihi bir atmosfere sahip. Eskilerde yahudilerin gelmesiyle kurulan bu ticaret pazarı 2. Dünya savaşında ki yahudilerin toplama kamplarına gönderilmesiyle ticaret sonlanmış ama daha sonraları ikinci el pazarı olarak faaliyetlerini sürdürmüş çok otantik bir pazar haline gelmiş.

Coffee Shops

Amsterdamdaki Coffee shoplar aklımıza gelen coffee içilen yerlerden biraz farklı, buralarda hiç bir yerde göremeyeceğiniz çeşitlerde mariuanalar satılmaktadır. Otlardan mantara tohuma kadar bir sürü çeşit sunulmaktadır. Daha kapıdan içeriye girdiğiniz de daha önce kullanmadıysanız içeride biraz durmanız sizi fazlasıyla etkileyecektir.

Bloemenmarkt Çiçek Pazarı

1800 lü yıllardan beri kurulan çiçek pazarı singel kanalı üzerinde bulunmaktadır. Eskiden Amstel nehri üzerinde sandallarda oluşan bu pazar şimdilerde ise tezgahlarda satılmakta ve çok güzel görüntüler ortaya çıkmaktadır. Dünyanın da ilk yüzen çiçek pazarıdır.

Vondelpark

Vondelpark tamamen yeşil ile kaplı etrafı müzelerle çevrili bir çok bitki türünün bulunduğu içerisinde picassonun heykelleri ile süslü doğa harikası bir park yaz aylarında müzik dans gibi bir çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Wynand focking Likör Evi

Çok eski tarihe dayanan çok şirin butik bir likör evi olan Wynand focking hiç bir yerde göremeyeceğiniz likör çeşitlerinin deneyimini yaşayabilirsiniz.

Amsterdam’da Nerede Kalınır ve Ulaşım Nasıl Sağlanır?

Amsterdam’da her yeri yürüme mesafesinde gezmek istiyorsanız merkezi bir yerde kalmanız kaçınılmaz aksi takdirde otopark sorununun çok fazla ve pahalı olmasından araba kiralamanız hayal, tramvay en iyi ulaşım aracı, tabi baharda giderseniz bisiklet kiralayıp doya doya da gezebilirsiniz ama Christmas da bisiklet kiralamak biraz daha zor ve en iyi seçim biraz fazla ödeyerek merkezi bir otel tutmanız sizin faydanıza. Biz 2 gece Dam meydanında olan çok şirin bir otelde olan Rho Otelde kaldık ve hiç ulaşım aracı kullanmadan anlattığımız yerlerin hepsini rahatlıkla gezdik tabi günde 18 km kadarcık yürümüşlüğümüz de var. Son gün ise yine şehrin diğer tarafında Rijkmuseum ve Vangogh Muzesinin hemen arasında müzeler bölgesi diye adlandırılan yerde, yine şirin küçük bir otel olan Aalders otelde de bir gece konakladık ve o taraftaki müzeleri de rahatlıkla gezdik. Size tavsiyem biraz pahalı da olsa gece eğlence ve müzik sesleri duyduğunuzda sizde inip eğlenceye katılmak istiyorsanız kesinlikle merkezi bir otel tutmalısınız.

Amsterdam’da Ne Yenir?

Vlaamse Frites – patat (patates kızartması) Amsterdamın en meşhur yiyeceği hemen hemen her yerde sokaklar satılır ve kendi özgü sosuyla gerçekten çok güzel bir patates kızartması.

Bitterballen krokete benzeye top top içi dana eti ile tereyağlı maydonuzlu daha çok meze olarak kullanılan hardal ile servis edilen bir yiyecek.

Kaas yani Amsterdam peyniri özellikle Gauda peyniri dükkanlarına uğrayıp tatlarına bakmadan ve almadan dönmeyin derim.

Yemek olarak daha çok Mc Donalds, Burger King, KFC gibi uluslararası markaları tercih edebilirsiniz. Fiyatlar konusunda Amsterdam pahalı bir şehir biz simit sarayında 2 simit 2 çay 25 € gibi bir ücret ödedik o yüzden biraz atıştırmalık yiyecekler yiyerek daha ekonomik olabilirsiniz.

Amsterdam’a Nasıl Gidilir ve Ne Kadar Bütçe Ayırmalıyız?

Amsterdam’a hergün hem Pegasusun hemde Türk hava yollarının karşılıklı tarifeli uçuşları mevcut kampanyalı uçuşlar yakalarsanız veya 2 3 ay önce den uçak bileti alırsanız şuan ki mevcut kurlara rağmen gidiş dönüş 1200 tl civarı ve gayet iyi. Uçak bileti için www.flypgs.com veya www.turkishairlines.com üzerinden yapabilirsiniz.

Konaklama içi ise kişi başı 3 gece anlattığım özellikte ki otellerde toplam 1500 tl gibi bir ücret çıkıyor. Benim favorim www.booking.com üzerinden rezervasyonlarınızı rahatlıkla yapabilirsiniz.

Müze, sanat, tarihi yerler ve gondol turu için ise 1000 tl gibi bir ücret ödemeniz gerekiyor. Tabi ki sadece sokakta dolaşırım coffe shoplarda, red light da bişeyler içerim sadece derseniz böyle bir masrafınız olmaz ama Amsterdam’a gidip de o tarihe sanata şahitlik etmeden dönülmeyeceği için bence olmazsa olmaz bir masraf.

Yeme içme masrafına gelince ucu çok açık bir masraf olduğundan ortalama 50€ ile 100€ arası günlük harcamanız olacaktır. Bu da 3 gün için kişi başı 1500 tl gibi bir masraf olur.

Hediyelik eşya alışveriş ve buna benzer ekstra masraflarınız hariç 3 gece 4 günlük bir Amsterdam tatiliniz size kişi başı herşey dahil 5000 – 6000 Tl arası bir masraf oluyor. Döviz kuru göz önüne alınmazsa herşey dahil 1000 Euro ya çok güzel bir Amsterdam tatili sizleri bekliyor. Tabi ki bu bir örnek çok daha az harcayıp Amsterdam tatili geçirenler de yok değil ama standartlar bu yönde.

NOT: Amsterdam’dan ayrılırken ülke dışına uyuşturucu çıkarmayı aklınızın ucundan dahi geçirmeyin,yakalandığınızda ülkeye bir daha giremiyorsunuz ki yakalanmama ihtimaliniz yok..

Şimdiden keyifli, huzurlu, eğlence dolu tatiller…

Yazar

SeyyahYollarda.COM 'un kurucusu olan Hakan YILDIRIM Bursanın Gemlik ilçesinde doğmuş büyümüş ve hala burada yaşamaktadır. 2018 yılında Hakan YILDIRIM tarafından kurulan Seyyah Yollarda her geçen gün büyümeye devam etmektedir.

Yorum Yaz